Isırgan otunun faydaları nelerdir?

Isırgan otu neye iyi gelir?

– Halk arasında hipertansiyona karşı dahilen kullanıldığı bilinmektedir. Isırganın yaprak ve tohumlarının, bazı bölgelerde bitkinin tamamının, bazı bölgelerimizde ise sadece toprak üstü kısımlarının infüzyon veya dekoksiyon şeklinde hipertansiyonda geleneksel olarak kullanıldığı bilgisi literatürlerde kayıtlıdır.

– Bodrum’da halk arasında dahilen dekoksiyon şeklinde tansiyon düşürücü amaçla kullanıldığı literatürlerde kayıtlıdır.

– Dereli’de yapraklarından hazırlanan dekoksiyon, idrar söktürücü amaçla sabahları aç karnına 1 bardak içilmesi önerilir.

– Kırklareli yöresinde antihipertansif etkisinden dolayı ısırganın toprak üstü kısımları suda kaynatılıp süzülerek dahilen kullanılması önerilir. Kurutulmuş toprak üstü kısımlarından hazırlanan dekoksiyon da aynı etkiyi gösterir.

– İdrar söktürücü etkisinden dolayı hipertansiyonda kullanımı bilinir.

– Erzurum’da ve diğer Doğu Anadolu illerinde geleneksel olarak hipotansif etkisinden dolayı ısırganın toprak üstü kısımları suda kaynatılarak hazırlanan çayı dahilen tüketilir.

– Kars’ta ve halk arasında yapraklarından hazırlanan dekoksiyon hipertansiyon tedavisinde dahilen kullanılır.

Isırgan otunun faydaları nelerdir?

– Kalp rahatsızlıklarında ısırganın yapraklarından dekoksiyon şeklinde hazırlanan çayın dahilen kullanımı Amasya’nın Merzifon ilçesinde halk arasında bilinen tedavi yöntemlerindendir.

– Toprak üstü kısımları suda kaynatılarak dahilen anne sütünü artımak için halk arasında kullanılır.

– Şanlıurfa’da ısırganın yaprak veya tohumları böbrek kumu veya taş düşürücü amaçla kullanıldığı bölgede yapılan etnobotanik çalışmalarda kayıtlıdır.

– Gönen’de köklerinden elde edilen dekoksiyon, dahilen, böbrek kumunu düşürmek için kullanılır.

– Giresun’un Dereli ilçesinde halk arasında yapraklardan hazırlanan dekoksiyon, günde 1-2 bardak içilerek, iltihaplı böbrek hastalıklarında kullanılır.

– Edirne’nin Keşan ilçesinde böbrek yetmezliği rahatsızlıklarında ısırgan yaprakları suda kaynatılıp her gün sabahları kahvaltıdan önce 1-2 bardak içilir.

– Böbrek taşı düşürmek amacıyla Batı Karadeniz’de yöresel olarak ısırgan kökleri suda kaynatılıp süzüldükten sonra dahilen çay şeklinde tüketilir.

– Nevşehir’in Ürgüp ilçesinde ödem şişliklerine karşı bitkinin toprak üstü kısımlarından hazırlanan dekoksiyon dahilen kullanılır.

– Şile’de bitkinin, Petroselinum crispum ile birlikte hazırlanan dekoksiyonu çay şeklinde böbrek rahatsızlıklarında kullanılır.

– Babaeski yöresinde yaprakların suda kaynatılmasında hazırlanan dekoksiyon, dahilen, böbrek sorunlarında kullanılır.

– Bodrum’da halk arasında üşütmeye bağlı böbrek rahatsızlıklarında bitkinin kurutulmuş haliyle hazırlanan infüzyon şeklindeki çayı, bir gece soğuması için beklenir ve yemeklerden sonra kullanılır.

– Tonya’da ise bitkinin meyveleri suda kaynatılıp süzülerek böbrek sancısında çay şeklinde kullanılır.

– Dahilen böbrek taşı düşürmek için ve üriner sistem rahatsızlıklarında kullanıldığı literatürlerde kayıtlıdır.

– İdrar yolu rahatsızlıklarında yaprakları suda kaynatılıp süzüldükten sonra Eğirdir ve Edirne yörelerinde soğutulup dahilen günde 3-4 bardak kullanılır.

– Şile’de bitkinin toprak üstü kısımları pişirildikten sonra elde edilen su, dahilen, idrar yolu rahatsızlıkarında aç karnına kullanımı önerilir.

– Orta Amadolu’da ve Malatya’da idrar artırıcı amaçla ısırganın toprak üstü kısımları dekoksiyon şeklinde hazırlanarak çayının dahilen tüketilmesi önerilir.

– Şanlıurfa’da ısırganın yaprak veya tohumları idrar artırıcı amaçla kullanılır.

– Nevşehir’in Ürgüp ilçesinde idrar yolu iltihabı rahatsızlıklarında ve idrar artırıcı amaçla bitkinin toprak üstünde kalan kısımlarından hazırlanan dekoksiyon süzülerek dahilen kullanılır.

– Dereli yöresinde yapraklarından hazırlanan dekoksiyon, günde 2 bardak olacak şekilde prostat hastalıklarının tedavisinde tüketilmesi önerilir.

– Babaeski yöresinde ısırgan otunun toprak üstü kısımlarından hazırlanan dekoksiyon, prostat şikayetlerinde günde 3-4 bardak içilmesi önerilir.

– Yapraklarından hazırlanan dekoksiyon ise günde 1 çay bardağı olacak şekilde damar sertliğinde kullanılır.

– Isırgan otunun köklerinin benign prostat hipertrofisinde kullanıldığı literatürlerde kayıtlıdır.

– Koçarlı yöresinde mide rahatsızlıklarına karşı yapraklarından hazırlanan dekoksiyonun, Babaeski yöresinde ise yapraklarından hazırlanan infüzyonun sabahları aç karnına içilerek, mide rahatsızlıkları tedavisinde kullanımı önerilir.

– Çankırı’da yöresel olarak halk arasında mide rahatsızlıklarında bitkinin toprak üstü kısımlarının suda kaynatılarak süzülmesiyle hazırlanan çayı dahilen kullanılır.

– Mide rahatsızlıklarında Trabzon’da halk arasında ısırgan yaprakları kaynatılmış suda kısa süre bekletilerek hazırlanan çayının kullanımı önerilir. Benzer rahatsızlıklarda Erzurum’da ise bitkinin toprak üstü kısımları suda kaynatılarak hazırlanan çayı kullanılır.

– Ilıca ilçesinde ayrıca mide ağrısı, gastrik ülser gibi durumlarda ısırgan tohumları ezilip toz edildikten sonra balla karıştırılarak yenir.

– Gönen’de ise ülser tedavisi için genç ve taze yapraklar, ufalanıp balla karıştırıldıktan sonra, dahilen kullanılır.

– Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinde de Ilıca’da yapılan tedaviye benzer şekilde ısırgan tohumları mide ağrılarına karşı balla karıştırılıp sabahları aç karnına tüketilmesi önerilir.

– Mide ağrısında geleneksel olarak yurdumuzda ısırgan köklerinin suda kaynatılıp hazırlanan çayının dahilen kullanıldığı bilgisi de literatürlerde mevcuttur. Bodrum’da mide sorunlarında ısırgan otunun hazırlanan dekoksiyon, gece soğutularak dahilen aç karnına olacak şekilde kullanılır.

– Analjezik etkisinden dolayı Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde bitkinin toprak üstünde kalan kısımları dekoksiyon yöntemiyle suda kaynatılıp süzülerek günde 1 bardak olarak yemeklerden sonra tüketilmesi önerilir.

– Balıkesir’in Gönen ilçesinde halk arasında romatizma tedavisi ve eklem ağrılarının giderilmesinde ısırgan otunun taze yapraklarından hazırlanan dekoksiyon içinde vücudun ağrılı kısmı bir süre bekletilir. Yapılan bu banyo uygulamasından sonra kaynatılan yapraklar, aynı ağrılı bölgeye bir bezle sarılarak haricen kullanılır. Benzer uygulama Şile’de de halk arasında yaygındır.

– Romatizma ağrıları için bitki cilde doğrudan sürülerek de kullanılır. Romatizma ağrılarında Afyon’da da geleneksel olarak ısırgan yaprakları haricen sürülerek uygulanır.

– Romatizma ağrılarında Çankırı’da yöresel olarak haricen taze toprak üstü kısımları kullanılır. Aynı yörede kas gevşetici amaçla köklerinden sütle hazırlanan lapa haricen uygulanır.

– Muğla’da da ağrılı bölgeye bitkinin toprak üstü kısmı doğrudan sürülerek tedavi edilmesi önerilir. Maçka’da ağrı giderici olarak halk arasında köklerinden hazırlanan dekoksiyon, 3 gün dinlendirildikten sonra dahilen veya haricen kullanılır.

– Şalpazarı’nda ise romatizma tedavisinde U. diocia’nın toprak üstü kısımları, süt ile pişirildikten sonra, haricen kullanılır.

– Romatizma ağrılarına karşı Trabzon’da yapraklarından infüzyon veya dekoksiyon şeklinde hazırlanan çayının kullanımı önerilir.

– Romatizma ağrılarında Doğu Karadeniz’de ise yapraklarından infüzyon şeklinde hazırlanan çayın dahilen kullanımı önerilir. Aynı rahatsızlıklarda Doğu Anadolu’da bitkinin toprak üstü kısımlarının taze olduğu dönemlerde doğrudan yenmesi önerilir.

– Orta ve Batı Karadeniz’de yöresel olarak romatizma ağrılarında toprak üstü kısımları tuzla birlikte taze iken pişirilir ve lapa şeklinde hazırlanıp bacaklara haricen uygulanır.

– Ezine’de yaprakları eklem romatizmasında ve kırık çıkık tedavisi için irmik ve kepekli unla birlikte yoğurularak haricen kullanılır.

– Eğirdir yöresinde bel ağrılarının tedavisinde haricen 1 kg ısırgan bitkisi, 0,5 lt saf alkol ile birlikte kaynatılır, süzülüp alkollü kısım bir gün bekletildikten sonra haricen kullanılır.

– Romatizma ağrılarına karşı Orta Anadolu’da taze ısırgan bitkisinin tamamı suda kaynatıldıktan sonra 30 dakika kadar bu su ile hazırlanmış banyoda beklenir. Daha sonra yün yatakta 30 dakika kadar hastanın yatması önerilir.

– Romatizma ağrılarına karşı toprak üstü kısımlarının kaynatılıp un ile karıştırılmasıyla hazırlanan lapa haricen halk arasında kullanıldığı literatürlerde kayıtlıdır. Lapası haricen siyatik ağrılarına karşı da kullanılır.

– Elazığ’da geleneksel olarak yaprak veya tohumlarının suda kaynatılarak hazırlanan çayı dahilen yemekten sonra günde 1 çay bardağı olacak şekilde romatizma ve diyabet gibi rahatsızlıklarda kullanılır.

– Bitkinin bütün olarak diyabet tedavisinde kullanıldığı bilgisi literatürlerde mevcuttur.

– Şeker hastalarında kan şekerini düşürmek için Afyon’da geleneksel olarak ısırgan yaprakları suda kaynatılıp çay hazırlanarak tüketilir.

– Dereli yöresinde halk arasında yapraklarından veya köklerinden hazırlanan dekoksiyon, kan şekerini düşürmek amacıyla sabahları aç karnına 1 bardak tüketilmesi önerilir.

– Babaeski ve Koçarlı yörelerinde taze yapraklarından zeytinyağı, salça ve su katılarak hazırlanan yemeğinin şeker hastalarında kan şekerini düşürdüğü ve kansızlığa karşığı kullanıldığı bilinmektedir.

– Orta Anadolu’da diyabet hastalarına ısırganın toprak üstü kısımlarıyla birlikte ıhlamur karıştırılıp çayı hazırlanarak tüketilmesi önerilir.

– Elazığ’da ise diyabette bitkinin toprak üstü kısımlarının dekoksiyon veya infüzyon yöntemleriyle hazırlanan çayının dahilen kullanımı önerilir.

– Trabzon’un Maçka ilçesinde ısırgan otunun toprak üstü kısımları, mısır unu, sarımsak ve tereyağı ile birlikte pişirilerek dahilen kuvvet verici olarak halk arasında kullanılır.

– Son dönemde ısırganın tohumlarının kanser tedavisinde kullanıldığına dair literatürlerde bilgiler mevcuttur.

– Dereli yöresinde kanser tedavisinde yapraklarından hazırlanan infüzyonun, günde 3 bardak içilmesi önerilir.

– Edirne’nin Keşan ilçesinde ise aynı amaçla ısırgan yaprakları suda kaynatılıp süzüldükten sonra her sabah 1-2 bardak içilir.

– Sakarya’nın Geyve ilçesinde ve Çanakkale’de yöresel olarak kanser tedavisinde tohumlarından hazırlanan dekoksiyonun sabahları aç karnına 1 bardak tüketilmesi bilinen bir tedavi yöntemidir.

– Doğu Anadolu’da tüm kanser tipleri için bitkinin toprak üstü kısımları taze olarak doğrudan yenilir.

– Eğirdir’de halk arasında kanser tedavisinde taze bitkinin toprak üstü kısımlarının haşlanmasıyla hazırlanan yemeğin tüketilmesi önerilir.

– Şile’de kanser tedavisinde meyvelerin kurutulup balla karıştırılarak tüketilmesi önerilirken Bodrum’da meyveler doğrudan ezildikten sonra balla karıştırılıp dahilen tüketilmesi önerilir.

– Nevşehir’in Ürgüp ilçesinde halk arasında kanser tedavisi için meyveler balla karıştırılarak tüketilir.

– Yurdumuzda farklı bölgelerde ısırganın hemoroid rahatsızlıklarında çeşitli yöntemlerle tedavi edici olarak kullanıldığı literatürlerde kayıtlıdır. Hemoroid rahatsızlıklarında Balıkesir ve Çanakkale yörelerinde ısırgan köklerinden dekoksiyon şeklinde çay hazırlanarak dahilen tüketilmesi önerilir.

– Balıkesir’in Gönen ilçesinde taze meyvelerinden, Giresun’un Dereli ve Kırklareli’nin Babaeski ilçelerindeki yöresel tedavi yöntemleri ise yapraklarından hazırlanan infüzyonun dahilen kullanımı şeklindedir.

– Aydın’ın Koçarlı ilçesinde ise halk arasında meyvelerinden hazırlanan dekoksiyonun, hemoroidlere karşı günde 2 kez bir kahve fincanı şeklinde kullanılması önerilir.

– Erzurum’un Ilıca ilçesinde hemoroid tedavisinde ısırganın toprak üstü kısımları dekoksiyon şeklinde kaynatılarak hazırlanan çayı dahilen kullanılır.

– Hemoroid, gut, tendonit, siyatik gibi rahatsızlıklarda yapraklarından topikal olarak hazırlanan preparatlar önerilir. Ayrıca yanık, böcek sokması gibi durumlarda da tercih edilir. Haricen günde bir kez 30 sn süreyle uygulanır.

– Isparta’nın Eğirdir ilçesinde egzama, temre gibi cilt rahatsızlıklarında köklerinden hazırlanan dekoksiyonun dahilen kullanılması önerilir.

– Şile’de ise bitkinin tamamından hazırlanan dekoksiyon dahilen egzama, tenya düşürücü tedavisinde halk arasında önerilir.

– Batı Karadeniz’de yapılan bir etnobotanik çalışmada egzamada böğürtlen yapraklarının ısırgan yapraklarıyla birlikte dekoksiyon şeklinde hazırlanan çayının dahilen kullanıldığı bilgisi kayıtlıdır.

– Mantar rahatsızlıklarında ve saç dökülmeinde Erzincan’ın Ergani Dağı çevresinde halk arasında yapraklar dekoksiyon şeklinde kaynatılıp yıkama suyu şeklinde haricen kullanılır.

– Manisa’nın Alaşehir ilçesinde halk arasında çeşitli cilt hastalıklarında yaprakları suda kaynatılarak dekoksiyon yöntemiyle hazırlanan çayın kullanımı literatürlerde kayıtlı tedavi yöntemidir.

– Mayasıl tedavisi için Edirne’nin Keşan ilçesinde halk arasında ısırganın yapraklarının suda kaynatılıp sabahları kahvaltıdan önce 1-2 bardak tüketilmesi önerilir. Aynı yörede saç dökülmesi için de yaprakların suda kaynatılmasıyla hazırlanan suyla yıkama önerilir.

– Çaykara’da ayaklardaki mantar rahatsızlıklarında bitki toplanıp kurutulduktan sonra toz haline getirilerek parmak aralarına serpiştirilmesi tavsiye edilir. Aynı şekilde kurutulup toz edildikten sonra halk arasında nezle tedavisi için buruna çekilerek uygulama yapılabilir.

– Akçaabat’ta bitkinin toprak üstü kısımları ilkbaharda toplanarak soğan, yağ ve su ile hazırlanan yeemeği güneş ve soğuk alerjilerine karşı kullanıldığı bilinmektedir.

– Trabzon’da bağırsak rahatsızlıklarında ilkbaharda toplanan ısırgan otunun tamamı un ile birlikte suda pişirilerek hazırlanan yemeği halk arasında kullanılır.

– Babaeski yöresinde ise bağırsak hastalıklarında yapraklarından hazırlanan infüzyonun sabahları aç karnına 1-2 bardak içilmesi önerilir.

– Bronşit gibi rahatsızlıklarda Trabzon ve Rize’de halk arasında geleneksel olarak ısırganın tohumları kurutulduktan sonra balla karıştırılarak tüketilir.

– Babaeski ‘de astım hastalarında kurutulmuş toprak üstü kısımlarının sigara şeklinde sarılıp içilmesi önerilir. Köklerinden hazırlanan dekoksiyon da aynı amaçla günde 1 kez sabah aç karnına içilir.

– Balgam söktürücü olarak Yalova’da ısırgan tohumları balla karıştırılarak tüketilir. Aynı yörede bronşitte ise yapraklarından dekoksiyon olarak hazırlanan çayı dahilen kullanılır.

– Şile’de ise bitkinin tamamından hazırlanan dekoksiyon dahilen nefes darlığı tedavisinde halk arasında önerilir. Aynı yörede akciğer hastalıklarında meyvelerin tamamı kurutulup tereyağı ve bal ile karıştırılarak kullanılır.

– Yapraklarından %2-5 oranında hazırlanan infüzyonun veya köklerinden %3-4 oranda hazırlanan dekoksiyonun dahilen günde 2-3 bardak yemek aralarında olacak şekilde idrar artırıcı, kan temizleyici ve iştah açıcı amaçla tüketildiği bilinmektedir (Baytop 1984 p. 259).

– Gönen’de meyvelerin dekoksiyonu hazırlanırken elde edilen buhar, burun kanamalarını durdurması için önerilir. Ezilen yaprakları ise aynı yörede haricen kan dindirici amaçla kullanılır (Tuzlacı 2006 pp. 365-367).

– Kilo vermek için Elazığ’da geleneksel olarak ısırganın toprak üstü kısımlarından dekoksiyon veya infüzyon yöntemleriyle çayı hazırlanıp dahilen kullanılması önerilir (Kılıç ve Bağcı 2013).

– Karadeniz bölgesinde yapraklarından veya bitkinin tamamından hazırlanan infüzyonun haricen saç dökülmesine karşı kullanıldığı literatürlerde kayıtlıdır.

Isırgan otunun diğer isimleri nelerdir?

Isırgan otu, Deli ısırgan, Isırgan, Sırgan, Dalağan, Dalağaz otu, Kopriva, Kupriva, Dalan, Dılan

Isırgan otu içeren ilaçlar hangileridir?

Shemshemox Isırgan Otu Ekstraktlı Bitkisel Karışım Kapsül
– Isırgan otu (Urtica sp.) ekstresi, Civanperçemi (Achillea millefolium) çiçeği ekstresi, Ahududu (Rubus idaeus) yaprağı ekstresi içerir.

– Genellikle analjezik, antienflamatuvar, yara iyi edici, ağrıyı kesici, bağırsak yumuşatıcı ve boşaltıcı etkiye sahip olduğundan hemoroidde tedavi edici ve koruyucu olarak önerilir.

– Ahududu bitkisinden elde edilen ekstraktlardan özellikle myricetin kuvvetli antimikrobiyal etki ile zararlı bakterilerin gelişimini engellediği gözlenmiştir.

– Civanperçemi antiseptik, kanama dindirici, güçlendirici, gaz söktürücü olarak kullanılır.

– Günde 3 kez 2 kapsül olarak yemekten önce bol su ile alınması önerilir.

– Şems İlaç tarafından temin edilir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izinlidir.

Isırgan otu hangi familyadandır?

Urticaceae

Isırgan otunun kimyasal yapısı nasıldır?

Potasyum tuzları, organik asitler (formik asit), vitamin C, histamin, asetilkolin içerir. Toprak üstü kısımları %20 mineral tuz, flavonoitler, lesitin, formik ve fumarik asitler, karotenoitler, steroller, folik asit, uçucu yağ, vitamin A, B2, C, K1 içerir. Kök kısımlarında ise streroller, lignanlar, polifenoller, fenilpropanlar, polisakkaritler, tanenler, monoterpen dioller ve lektinler bulunur.